5 Nisan 2011 Salı

Me has no brainzzzz animole, no?

Yine gecikmiş bir yazı, başlığı belki 10, belki yarından da çok çok uzak bir galakside attım ama yazmak nasip olmadı. Ne var ki algı da(algida?!?) gösterdiğim seçiciliği çalgı da gösteremiyorum ve obua diyorum hakim bey! Evet gece eğitimlerinin böyle bir yan etkisi var, asla evde tek başınızayken kullanmayın.

Efenim başlığın anlatmaya çalıştığı, eğer Kıt'anıza katıldığınız ilk gün olmadık bir şekilde azar yerseniz (classified info, öle böle değil) insan zannımca aklının bir kısmını orada bırakıyor. Hayır olayda o kadar saçma ki, ama gel gör ki bu benim gibi rahat bir adamda nasıl bir panik yaptı anlayamadım. Tamam otoriteye karşı her zaman hakkı olduğu sürece saygı gösterme yanlısı bir insanım, boş beleş anarşiklik yapmanın saçma olduğu kanısındayım ama efenim utanmasam ere karşı el pençe divan (yatılan cinsten) duracağım. Telefonda söylenenleri anlamamaya, biri soru sorduğunda kekeleyerek cevap vermeye filan başlamıştım. Çok çabuk unutuyor, bir türlü hatırlayamıyordum. Kısa bir bunaklık hali yaşıyordum resmen, tek sebep de yersiz bir panik ve ne yapacağını bilememezlik. Değil sudan çıkmış balık, adeta sudan çıkmış Nihat Doğan gibiydim. Tam toparlıyorum derken bir de Yanaşık Düzen denen bela sardı başıma. Bu zıkkımı yapması sorun değildir ama yaptırması benim gibi çayını getiren garsona bile 40 defa teşekkür eden tam bir İstanbul beyefendisi için çok zor...neyse ki zamanla ortama ve gerektirdiklerine ayak uydurabilmeye başladım. Tabi başlığı attığım dönemde ruh psikolojim (evet bunu da diyen oldu) çok bozuktu. Kendimi tam bir salak gibi hissediyordum, uzun uzun oturup bana neler oldu diye düşünmeye başlamıştım. Hayır hiçbir zaman çok zeki biri olmadım ama şükür bizde olan bize yetiyordu. En sonunda bir pilipiz aldım ve dertlerimden kurtuldum.


Şimdi zamanım adam olana sırnaşık düzen, eşek olana tek er muharebe eğitimleri ve geplerle gayet mutlu mesut geçiyor. Ama keşke eğitim sürecinde toşenk geçtiğimiz Tk.K.larımızın (ben de buyum şimcükün) hatalarına kıs kıs güleceğimize, YDE'lerden nasıl kaçarım planları yapacağımıza ve diğer derslerde uyuklayacağıma hepsini hakkıyla yapsaydım diyorum. Yok "Ben rahat adamım hocu, yarbayı da albayı da gelse umursamam" diyebilecek kalıptaysanız (götünüzün çapı önemli burada), sizin için sıkıntı yok, ama benim gibi aman laf yemeyim diye kasarken daha çok laf yiyebilecek kapasite de bir denyoysanız ve sebep ne olursa olsun azteklik yapacaksanız bence eğitim dönemine ihtimam verin.  Çünkiiii olay şöyle oluyor askeriyede sorumluluk almak zorundaysanız:


Bu üstteki moral bozuculuğu dikkate alın gerçekten, bu yaşanmış bir şey olabilir, şöyle ki Bl.K. bölük komutanı olsun, Ççğ.Brn.Atğm. de çiçeği burnunda asteğmen, İçnd.Tnk.Olmyn.Kşl. ise içinde tank olmayan kışla. Şu diyalog gayet de yaşanabilir şeydir:

Bl.K.                 :Asteğmenim bizim tank nerde?
Ççğ.Brn.Atğm.  :Em.em.emret komutanım? Tank mı?
Bl.K.                 :Evet şu sarı olan?
Ççğ.Brn.Atğm.  :Sarı mı? (meanwhile our aztec hear sth)
Bl.K.                 :Evet hani XXXXXX plakalı olan!(meanwhile our aztec sees a yellow tank with XXXXXX number plate falling on him and his captain...and this is a pencil)
Ççğ.Brn.Atğm.  :XXXXXX plakalı...tank...sarı....ignorance is bliss komutanım!

Ateşimle Ulvi!