24 Kasım 2010 Çarşamba
8 Eylül 2010 Çarşamba
Betray My Secrets - Shamanic Dream
I See Deserts On My Flight
6 Eylül 2010 Pazartesi
Scorpions
DinlenmeyenRadyo'ya ilk koymam gereken playlist buydu aslında ama bu zamana kısmet oldu. Müzik ufkumu açan, 2 sene boyunca Winds of Change'i aşk şarkısı zannederek dinlediğim (hayır anlamıyosun madem, bari aç oku değil mi sözleri), "olm Türkiye'ye gelsinler çoccuuuumu keser giderim" deyip de buradaki muhtemel son konserlerine gidemediğim, birbirlerine sahip çıkışlarına hayran olduğum, bir yandan da bazilyonla best of yaptıkları için ayar olduğum canımın içisi gözümün nuru scorpions'um. Klaus götündeki ağaran kıl olayım he mi tatlı bücürüm benim.
You’d like a holiday
Let me take you far away
You’d like a holiday
Exchange the cold days for the sun
A good time and fun
Let me take you far away
You’d like a holiday
Let me take you far away
You’d like a holiday
Let me take you far away
You’d like a holiday
Exchange your troubles for some love
Wherever you are
Let me take you far away
You’d like a holiday
Longing for the sun you will come
To the island without name
Longing for the sun be welcome
On the island many miles away from home
Be welcome on the island without name
Longing for the sun you will come
To the island many miles away from home
and the sun begins to shine
the day did sneak up on the night
I see your face and I see myself
and I get a little taste of life
I try to stand it for a while
But I'm in a trance
Hey baby tell me can't you hear me calling
I'm in a trance
I take too much in the Saturday night
Hey... Hey
Hey baby tell me can't you hear me calling
I'm in a trance
I wanna try to stop this life
I feel so sad I'm feeling down
On the radio the music plays
I'm in love with her and I feel fine
I close my eyes
I think today is getting better with a sip of wine
and I can stand it for a while
When I'm in a trance
Hey baby tell me can't you hear me calling
I'm in a trance
I take too much in the Saturday night
Hey... Hey
Hey baby tell me can't you hear me calling
I'm in a trance
I wanna try to stop this life
When The Smoke Is Going Down
I find some time to be alone
I go to see the place once more
Just like a thousand nights before
I climb the stage again this night
'Cause the place seems still alive
When the smoke is going down
This is the place where I belong
I really love to turn you on
I've got your sound still in my ear
While your traces disappear
I climb the stage again this night
'Cause the place seems still alive
When the smoke is going down
I climb the stage again this night
'Cause the place seems still alive
When the smoke is going down
When the smoke is going down
When the smoke is going down
I'm still far away
Trucks still rolling through the early morning
To the place we play
Boy you'r home, you're dreaming, don't you know
The tour's still far away
Boy you'r home, you're dreaming, don't you know
You're having just a break
Dream we're going out on stage, it feels like
Coming home again
Dream we're going out on stage, it feels like
Coming home again
Dream we're going out on stage, it feels like ...
Year after year out on the road
It's great to be here to see you all
I know, for me it is like
Coming home
Day after day out on the road
There's no place too far that we wouldn't go
We go wherever you like
To rock'n roll
Jump on the seats, put your hands in the air
Give me a shout, let me hear you're out there
The wilder you scream for some more rock'n roll
The higher we'll go
Year after year out on the road
It's great to be here to rock you all
I know, for me it is like
Coming home
Like coming home ...
Comic of the day and it goes for a yaaay!
Pintsize benim olsun, dünya sizin olsun. Hatta ekstradan bir Zeke'yi de alırsam gün gelir dünyayı fethederiz beraber. Viva robot resistance!
Songs: Ohia - John Henry Split My Heart
I stood on the 66 Hwy
Wysteria, Magnolia beside the green line track
Said "Don't Come Back"
I found myself standing on the mountain
Beneath my full moon heart
John Henry split this heart split this full moon heart
Swing the heaviest hammer you got
Hit this one out of the park
He says boy what you going to do
With your heart in two
If its good enough
But only if its good enough
Half I'm going to use
To pay this band
Half I'm saving because I'm going to owe them
5 Eylül 2010 Pazar
Çığır oradan bir uzun hava Eric, Beautiful Tonight, olsun yakışır yiğidime.
Sonra dışarı çıktım. Hava tam, kadim cüce dostumun seveceği tiptendi, ne sıcak ne soğuk, sessiz ve üzerine beyaz gömleğinizi giymiş, elinde kahve fincanıyla yatakta bağdaş kurup gülümseyen kadın gibiydi(utopia or distopia). Ama yoktu ailenizin doorfu, bu şehirde değildi artık. Beni bir başıma bırakıp gitti pezemenk. Nedenin bilmediğim (yalanını sikiyim der uzakta birileri) bir buruk mutluluk ya da datlı hüzünle, her zaman nargile içip "FOR THE ÇAAAAY" diye nara attığımız mekana doğru yola koyuldum. Halbusi daha iki (rakamla 2) gün evvel aynı mekanda "Bana erkeg buloğu bul lan, doğu batı bıloğu kalmadı lan zaten, hatun "entry"si istemiyorum artıkın, bilo biloğu ver bana" diye çemkiriyordum ama o yoktu artıkın. WTB ARMAN!
Zevk ülen dinlemekte olduğum antimatter'ım bitmesi için ağır ağır tamamladım yolumu.
Çömdüm köşeye, ferah asmalardan uzak olsam da en dipte, servisin en hızlı olacağı, devamlı "bu garson bana bakmalı, bana köz yapmalı" şeklinde şarkılar söylemeyeceğim bir yerdeydim. "Şefim" dedim, "ben bir tane günün nargilesi ve duble sade türk kahvesi alayım" dedim. Mekanda filtre kahve olmamasından dolayı, ufak fincan kahve de o an ruhumu doyurmayacağından mütevellit böyle haylazlıklar yapıyorum. Keşke quadro esspresso hazırlasa kahve dünyası, duble boy double esspresso. Bu dileğimi ifşa ettiğimde Lingo musur lango mudur öle bişi getirdilerdi geçenlerde, ona da hayran kaldım. Aslında türk kahvesi gönlümün sultanıdır her zaman, ama iyi yapan yer azdır. Bir anacımın kahvesi, bir serdivan bir de mandabatmaz'ın kahvesi haktır bana. Eh dost konağını eklemek gerek kervana artık. Buradan çıkarılacak sonuç: Müzik ile kahve doğru orantılı, türk müziği çalan yerler iyi türk kahvesi, ecnebi müziği çalan yerler de iyi ecnebi kahvesi pişirmekte.
Nescafe kupasında türk kahvesi+şefin tercihi çilenkli nargile kombinasyonu, hafif esen rüzgarın tınısıyla gözlerimin önünde striptize başladıklarında, ben ilk yüz vermedim. Ağır ağır, artizlik yaparaktan kitabımı çıkardım...da kime artizlik yapıyosun doğru düzgün adam yok ki mekanda. Ah o gitmeyeydi karşımda oturan bir adam olurdu. Bir başıma oturmazdım öyle. Gitme dur arman, yalan söyledim. WoW'a da dönücem bak, yeter ki sen geri dön:]
gibi...
Kahveyi takip eden çaylarım artık karbonat kokmaya ve okumaktan sıkıldığımda kalktım. Dönüş yolumda ikilemlerden ikilemlere koştum. Ramazan dolayısıyla mekanlar sahura kadar açıktı, ama biliyordum ki o mekanlarda oturanların hiçbiri sahuru beklemiyorlardı. "Bana ne"lik bir durum olmasına rağmen bunu o an aklımdan geçirmem de bir başkasıydı mesela. Gece, nemrut göleminin daha da seveceği bir hal almıştı, daha serin daha kadınsıydı.
Aslında gideceği belli olan bu adam için niye bu kadar yazdım, aşık mıydım tabii ki de değildim. Ama gitmeden evvel sırf darlanayım diye araması, benim uğurlamaya gidememem yazdırıyor bana bunları. Vicdan hesaplaşması yani. İki gün sonra sorsalar "hassektirdi gitti iyi oldu pezemenk, esk bana kaldı" derim. Demem mi, derim, demezsem adam değilim.
Porsuk kenarında tartışan bir çift başka bir eğlence kaynağı oldu bana. Kız bağırıyordu "beni öpmeyi ne zaman bırakacaktın, beni sevmeyi ne zaman? daha da tükenince mi?" gibi ona edebi gelen ama göre gayet saçma olan cümleler kuruyordu. Burada aslında amaçlar bellidir ve iki tanedir; birincisi "ben bu hergeleyi terk edicem, ama bakın bilinsin ki hergele olduğundan, benim zerre kabahatim yok", ikincisi de "yok mu beni öpecek sevecek, tükenmeyecek biri" mesajlarını vermektir o saatte öle barınmasının sebebi. Halbusi otursalar kamuya kapalı bir alanda, ses düzeyini ahlaki seviye de tutup azcık ağlaştıktan sonra çok da ahlaki olmayan ama pekçe romantik olan işler icra edebilirler. Anlamam kızların bu dışarıda kavga etme sevdasını. İçimden geldi, "ah kuzum ben öper koklarım seni ama gün gelir bana da edeceksin aynılarını, bak garibimin sesi soluğu çıkmıyor yakışıklı da gözleri de buğulu, belli ki hala seviyor seni. Allah'tan belanı mı ararsın be cazgır karı" demek, ama büyük ihtimalle dayak yiyen ben olacağım için vazgeçtim. Cırmalanmam da cabası.
Adalar mevkinden uzaklaşıp, evime yaklaştıkça nargilenin after-intercourse etkileri artıyordu. Göğsüme Nick Frost oturmuş gibiydi, hem de shaun of the dead'in finalinde ki elinde ps gamepad'iyle haptığı gibin. Durunca biraz kalkar gibi oluyordu ama yürümeye yeniden başlayınca yine oturuyordu, hem de oturduğu sheldon'ın yeriydi. Neyse ki yolda herhangi bir kriz geçirip yığılmadan geldim. Ciğerlerimin sapa sağlam olduğunu bilmeme rağmen,
nargilenin böyle bir etki yapması şaşırtıyordu beni.
4 Eylül 2010 Cumartesi
Nick Cave - Where The Wild Roses Grow
Why they call me it I do not know
3 Eylül 2010 Cuma
Bruce Springsteen - The River
31 Ağustos 2010 Salı
Adema - Barricades in Time
Eyes are still red
Coming apart
The lies won't take me far
Body aches
These hands shake
Dealing comes with scars
It's hard to sleep with all that's questioned
Can I find, peace of mind
Barricades in time
Can I find, peace inside
And let love come save my life
Tried to forget
Feelings of death
Invading panic spawns
Can't concentrate
No one relates
Stealing all the light
Spreading thin the soul in sections
Can I find, peace of mind
Barricades in time
Can I find, peace inside
And let love come save my life
The enemy's my own thinking
I never let it show
The weight of me I am sinking
I fight this more than you know
Can I find, peace of mind
Barricades in time
(Can I find, peace of mind)
Can I find, peace inside
And let love come save my life
(Everything is fine)
Can I find, peace of mind
(Barricades in time)
If you ask, everything is fine
(Everything is fine)
Can I find, peace inside
(Barricades in time)
As I deal with my own strife
The enemy's my own thinking
I never let it show
The weight on me I am sinking
I fight this more than you know
30 Ağustos 2010 Pazartesi
We mimmed you bastrad!!!
GodlessTurtle, Allahsız Tosbaa, C...seç beğen al aklıma gelenler şimdilik bunlar.
2) Son zamanlardan da dile dolanan şarkı?
Söz ezberleme özürlüsü bir insan olduğum için pek bişi dolanmaz dilime.
3) En son ne zaman ve neye/kime aşık oldun?
Bu hafta içinde, aşık olmama ve aseksüel olma fikrine.
4) En son okuduğun kitap/film?
Neil Gaiman - Yokyer(okuyorum halen), Pişmişinden olsun dersen Anne Rice - Vittorio. Waking Life'ı izlemeye çalıştım gecenin bir yarısı, açmadı.
5) Son zamanlarda en çok özlediğin...
Loş ışık, kahve kanyak, nargile ve frp kombinasyonu zannımca. Ya da wow, emin olamadım.
6) Bir günlüğüne ünlü biri (oyuncu/şarkıcı/politikacı vs) olma hakkı tanınsaydı kim olurdun?
RTE olup kendimi vurmak çok cazip geliyor ama ben bu güzide hakkı aşağıda videosu verilen şey olma yolunda kullanıyorum(Hayır efenim ne münasebet topum inşaata filan kaçmadı benim, kaç kere söyleyeceğim).
7) Yarın sabah ki ilk planın?
İşe gitmek! yaaaaay!
8) En sevdiğin huyun?
Herhangi bir tartışmayı heyecanlı ama celallenmeden ve karşımdakini dinleyerek sürdürebilmem.
9) Şuan ki bölümünde/mesleğinde olmasan ne olurdun?
Aşcı, büyük ihtimalle şimdiye şef olmuştum.
10) Okurken en zevk aldığın 3 blog?
Mory Kante - Yeke Yeke
29 Ağustos 2010 Pazar
The Tea Party - Drawing Down The Moon
holding on
once again
take the time to look around
is it all in vain
can't you see
stay with me
i need you now
to stop the rains
but you want to know how it feels
(he really sings 'but you can't see how it feels)
until you have felt the same
stay with me
can't you see
don't let me down
stay with me
don't leave me now
stay with me
when darkness descends it's all you see
don't let me down
stay with me
you tell me what you want
she's drawing down the moon
i can see it in her eyes
i think it's too soon
i think she's going to cry
she's drawing down the moon
she should turn away
I think its too soon
can't she hear me when i say
you tell me what you wan't
don't let me down
stay with me
don't leave me now
stay with me
when darkness descends it's all we see
don't let me down
stay with me
Mesleki Bilgiler Serisi: Kamyonculuk
Şekilde görünen ve halk arasında "Naaah!" olarak bilinen bu işaret, kamyonculukta sık kullanılan ve "Tekerinin arasında taş var!" anlamına gelen bir hızlı haberleşme şeklidir. Mors alfabesinin kullanım alanı bulamadığı bu meslekte (çünkü kamyoncu ayaklarıyla direksiyon ve vitesi idare edeken elleri de sigayı tutmak ve tesbih sallamakla meşguldür, sellektörle mors alfabesini kullanmaya ayıracak uvzu kalmamıştır), sollamakta olduğunuz meslektaşınızı, tekerinin su olukları arasına sıkışan ve ölüme sebebiyet verme ihtimali taşıyan taş hakkında en hızlı bu şekilde uyarabilirsiniz.
Örnek Soru:
Mesleğe yeni başlayan Ali kamyonunu 97,62 km/saat hız ile sürmektedir. Kamyonun bir tekerinin en dış çapı 18" ve teker oluk derinliği 2 parmaktır, ali parmağı. Sağ arka tekerin oluğuna giren taşın kütlesi 22.38 gr'dir. Taşı farkedip Ali'yi uyarmak isteyen Rıza'nın Ali'yi sollarken Kartal GTI model aracının hızı 113. 51km/saat ve TATV işaretini yaparken bileğinin salınım hızı 0.84 TATV/saniye ise,
a-) Alinin 306 metre ileride ki ışıklarda Rıza'yı yakalayıp ağzını burnunu kırması ve üzerine bir sigara yakması ne kadar zamanını alacaktır?
b-) Malını indirip akşama kahvede olayı anlattığında, ve tecrübeli arkadaşları ona TATV'ın açıklamasını yaptıklarında, pişmanlığı ne kadar sürecektir?
c-) Rıza'nın hastanelik olmasından sadece 37200 salise sonra, Ali'nin yukarıdaki hızının 3/5 ile seyahatinin 708. metresini bitirdiği anda 32km/saatkare ile hızlanışından, 5720 desimetre sonra kamyonun teker oluğunda fırlayan taşın, Ali'nin 30 metre gerisinde anlık 1.105381e-14 ışıkyılı/saat hız ile seyir eden Berkcan'ın kafatasından içeri girdiğinde, taşın x ekseni ile hareket düzlemi arasındaki açı nedir?
Bunu öğreneli bir zaman oluyor ama paylaşmayı unutmuşum. Kariyer planları arasında kamyonculuk olan arkadaşlara rehber olması dileğiyle.
Seç Beğen Al - House Of The Rising Sun
28 Ağustos 2010 Cumartesi
Queensryche - Spreading The Disease
She always brings me what I need
Without I beg and sweat and bleed
When we're alone at night
Waiting for the call
She feeds my skin
Sixteen and on the run from home
Found a job in Times Square
Working Live S&M shows
Twenty-five bucks (a fuck)
And John's a happy man
She wipes the filth away
And it's back on the streets again
Spreading the disease
Everybody needs
But no one wants to see
Father William saved her from the streets
She drank the lifeblood from the saviour's feet
She's Sister Mary now, eyes as cold as ice
He takes her once a week
On the alter like a sacrifice
Spreading the disease
Everybody needs
But no one wants to see
Religion and sex are powerplays
Manipulate the people for the money they pay
Selling skin, selling God
The numbers look the same on their credit cards
Politicians say no to drugs
While we pay for wars in South America
Fighting fire with empty words
While the banks get fat
And the poor stay poor
And the rich get rich
And the cops get paid
To look away
As the one percent rules America
Spreading the disease
Everybody needs
But no one wants to see
The way society
Keeps spreading the disease
27 Ağustos 2010 Cuma
Antimatter - Leaving Eden
I'm not awake, I'm leaving Eden
And all her frozen charms lie cold in my arms
Panic went away and left me reeling
It's warm outside but the weather fails to hide
the stinging loss inside
For in the back of my mind I always thought I'd find my way to paradise
On I'd walk to paradise ...
But grace and lies locked the door from the other side
And now there's not much else there
Grace and lies
In all how long can you hide, how long?
The cost of innocence is the loss of innocence
Some may pass away, but some die screaming
When it came to my time, oh it took me by surprise
Was it my mistake, or am I born for giving in?
Dream Theater - Finally Free
Friday evening
The blood still on my hands
To think that she would leave me now
For that ungrateful man
Sole survivor
No witness to the crime
I must act fast to cover up
I think that there`s still time
He`d seem hopeless and lost with this note
They`ll buy into the words that I wrote
This feeling
Inside me
Finally found my love
I`ve finally broke free
No longer
Torn in two
I`d take my own life before losing you
[Victoria:]
Feeling good this Friday afternoon
I ran into Julian
Said we'd get together soon
He`s always had my heart
He needs to know
I`ll break free of the Miracle
It`s time for him to go
This feeling
Inside me
Finally found my love
I`ve finally broke free
No longer
Torn in two
He`d kill his brother if he only knew
Their love renewed
They`d rendezvous
In a pathway out of view
They thought no one knew
Then came a shot out of the night
"Open your eyes, Victoria"
[Sleeper:]
One last time
We'll lay down today
One last time
Until we fade away
One last time
We'll lay down today
One last time
We fade away
As their bodies lie still
And the ending draws near
Spirits rise through the air
All their fears disappear
It all becomes clear
A blinding light comes into view
An old soul exchanged for a new
Familiar voice comes shining through
[Nicholas:]
This feeling
Inside me
Finally found my life
I`m finally free
No longer
Torn in two
I learned about my life by living through you
This feeling
Inside me
Finally found my life
I`ve finally broke free
No longer
Torn in two
Living my own life by learning from you
We`ll meet again my friend
Someday soon
Şok, KPSS hakkında Şok Haber
25 Ağustos 2010 Çarşamba
At The Grave Of Eurydice
20 Ağustos 2010 Cuma
Before Sunrise ben seni cami köşesinden alırım
Ne güzel taze taze edindiğim borderlands'imde coop bam güm phew phew yapmak varken, gecenin bir yarısı Before Sunrise izlemem, beğenmem, bayılmam, ve hatta bunu konu alan bir yazı yazmam...hayır kesinlikle topum inşaata kaçmadı ufakken. Sadece bu sıralar böyle nasıl diyim bir östrojene doyamama(kusura kalmayın geri kalan 666 taneden örnek veremicem) var üzerimde. Biraz da byb'a malzeme vermek istiyorum, ama yok eşik değerini geçemedim şimdiye kadar. İşallah bu sefer tutturduk.
Neyse efenim, film şehane. "Bu ne lan tam kız filmi bu" diyecek kadar karbon yoğunluklu değilseniz tek başınıza da izlersiniz, beyler için tabi. Beğenmeyen bayanlarda, size tavsiyem, hiçbir zaman Arnold olamayacaksınız, o yüzden geçin şöle paşa paşa sevin şu filmi. Ha çiftler için de şahane bir fırsat bu film, ama birkaç kere izlemeniz gerekibilir bitirmek için. Taraflardan biri elbet patlar sona gelemeden. Yalnız hemen götü dönüp uyumak yok en az bir yarım saat "mır mır mrırmırrrırırmrırrmırı" edilmeli. Yoksa meşeyle geliyorum ortanıza. Heh heh bu fikir aldı beni benden, daha teri soğumamış ikilinin ortasında, elinde meşe odunlu ben, "MIRLA.....MIRLA DİYORUM SANA...MIRLAAAAAA" diye çemkiriyorum. Bunu da yaparsam gözüm açık gitmez beyaaa.
19 Ağustos 2010 Perşembe
Aphonia of Orpheus
Yürü diye yazıyor zihnimin erişemediğim kısımlarına, hem Hades'im, Hem Persephone'um, hem Eurydice'ım, arkana bakmadan yürü. Taa ki ikiniz de, taa ki ikimizde, taa ki tüm benliklerimiz ışığı görene kadar yürü. Açıkça söylemiyor asla, sadece sesiyle, sesleriyle işliyor bilinçaltıma, ya da ben kendimi kandırıyorum yeniden tüm bu zamanlar boyunca yaptığım gibi. Yürü diye fısıldıyor fikirleri, belirsizlikten yapılmış yolda, her ne duyarsan, en önemlisi de hiçbir şey duymasan bile yürü. Varlığımı hissetmesen bile dönüp bakma geriye, sadece umutla yürü bir adım sonrasının varlığı titreşen patikada.
Ne var ki ben Orpheus değilim, ne lirim var beni saran endişeleri Charon'a yolcu edecek, ne de sesim uzaklaştırabilir beni Styx'in dingin sularına çağıran sirenlerinden. Yoldan çıkmamak için, tek varlığım olan sesine tutunmaya çalıyorum ama nafile. Işığın hayali gibi, sesin de çözülüp sicim sicim olmuş, tutunup çekemiyorum kendimi anıların altından. Her denemem de koparken biri ve ben tökezlerken yolumda, tek elde edebildiğim yumuşak okşamaların kokusu tenimde kalan.
Hangi zehirli düşüncelere sarılıp indin yeraltına ve orada bir başına kurdun umutsuzluktan krallığını bilmiyorum, Eurydice'ım, Persephone'um, Hades'im. Tüm anılarımızı öldürüp, karşıma duvar etmene sebep olacak olan o zehirli, kaygan ve sinsi endişe neydi anlayamıyorum. Herşeye rağmen sana, senliklerine ulaştığımı hayal ediyorum ve o hayallerin de beni son kez zehirlemesine izin veriyorum, belirsizliğin yolunda yürüyorum arkama bakmadan, varlığını hissetmeden ve ışığı göremeden. Ama korkuyorum, meraka yenik düşüp ışık görememiş suretine bakmaktan değil, devamlı patikayı uzatan umursamazlığının beni de patikanın belirsizliğine dahil etmesinden. Korkuyorum, kesik başımın olmasa da, duygularımın ve anılarımın nehir kenarında periler tarafından bulunmasından korkuyorum.
16 Ağustos 2010 Pazartesi
Savaşma Seviş dedim ben sana...demedim mi..dedim

15 Ağustos 2010 Pazar
Coffee girl at the window
Çok feminen ama, yandaki abla kadar olmasa da, gece gece o sehpaya basıp pencerenin kenarına çıkıp, bir elinde filtre kahve, bir elinde bırakmaya çalıştığın sigara, Brooke Waggoner'dan Hush If You Must dinlemek ayrı bir eğlenceli efil efil rüzgar seyyah olmuşken vücudunda. Another Dwarf, Different Story'den (Add your ads here) edindiğim eski bir oyungezerin sayfalarında buldum brooke ablayı. İlla benzeticem ya, eh tori amos diyeyim yer yer. Vazgeçtim demiyorum, daha tatlı daha sevecen bu, daha da buruk bu kızıl kafa.
jetAudio, çevir kazı yanmasın yaparken, hem sigaranın hem de kahvenin sonuna gelmek...sanki hem ayakta hem yatakta çok iyi anlaşan bir çiftin aynı anda Nicelerinin Tepesinde buluşması gibi. Hele ki, kahve koymak için kullandığın kaşığa yapışan tane kahvenin son yudumda ağzına gelmesi, bir kadın için hem zor hem de mutlu anlarda bir parça çikolatanın anlamı neyse, benim içinde o kahve taneciğinin öyle bir anti depresan etkisi var. Bu son 'var'dan beri 10 dakika geçti ve yazacak birşey bulamıyorum, demek ki Hush if you must one last time.

Her ne kadar elindeki starsucks olsa da coffee girl is coffee girl. Keşke her zaman kahve kahvedir ya da her zaman kadın kadındır da diyebilseydim.

Ne Dedim Ben Sana
-
▼
2010
(29)
-
►
Ağustos
(19)
- Coffee girl at the window
- Savaşma Seviş dedim ben sana...demedim mi..dedim
- Aphonia of Orpheus
- The end is nigh, omg!
- Before Sunrise ben seni cami köşesinden alırım
- At The Grave Of Eurydice
- Şok, KPSS hakkında Şok Haber
- Dream Theater - Finally Free
- Antimatter - Leaving Eden
- Queensryche - Spreading The Disease
- Seç Beğen Al - House Of The Rising Sun
- Mesleki Bilgiler Serisi: Kamyonculuk
- The Tea Party - Drawing Down The Moon
- Mory Kante - Yeke Yeke
- We mimmed you bastrad!!!
- Adema - Barricades in Time
-
►
Ağustos
(19)
Identitties, Oh Yes!
Different Shit, Same Me
-
Hayde Bre Gamers!13 yıl önce
Arkadaşa Bakıp Çık(may)anlar
Followship of the Blogs
-
Mike Stilkey'nin Kitaptan Heykelleri - Sanatçının blogda daha önce yayınlanmış çalışmalarını görmek için buraya, web sitesini ziyaret etmek için buraya tıklayın. Devamı »7 ay önce
-
Bir kocaman Eylül sevgisidir ki içimdeki. - Eylül; sen ne güzelsindir senin değerini bilene, seni gerçekten bilene. Ağustos kıskanır seni zaten, son gününe kadar harcar kendini ama nafile. Adın gözükec...13 yıl önce
-
Ask a Dwarf: Süper Kahraman - Malum süper kahraman sezonu Chronicle, The Avengers, The Amazing Spider-Man, The Şu, The Bu derken *ciddi ciddi* açıldı. Yaza Dark Knight, 2014'te Deadpoo...13 yıl önce
-
emrahbulut's nabers iyiyim senden nabers mix - traxx: 1) whomadewho - one by one 2) holy fuck - dr. dr e (5:25) 3) ichisan & nakova - mediteran (8:30) 4) the emperor machine - you clapper (15:20) 5) four...14 yıl önce
-
-






